DÜNYA’DAKİ TERÖR ÖRGÜTLERİ
EŞ-ŞEBAB TERÖR ÖRGÜTÜ
Eş-Şebab el-Mücahidin veya kısaca eş şebab, Somali’de Federal Geçiş Hükümeti’ni ortadan kaldırmak için savaşan bir silahlı örgüt, örgütüm Liderliğini Ahmed Ömer (06 Eylül 2014- Muhtar Ebu Zübeyr Aralık 2007-Eylül 2014 dönemlerinde yapmışlardır. Etkin bölgeleri Güney Somali ve Yemen civarıdır. Örgüt, 2006 yılında Etiyopya kuvvetleri tarafından dağıtılıp parçalara ayrılan İslami Mahkemeler Birliği kaynaklıdır. "İslam'ın düşmanlarına karşı cihat ettiğini öne sürmekte ve Federal Geçiş Hükûmeti (FGH) ile Afrika Birliği Somali Görevi'ne karşı savaşmaktadır. Eş-Şebab üyeleri yardım için çalışanları korkutmuş, kaçırmış ve öldürmüştür, bu da yardım örgütlerinin bölgeden çekilmesiyle sonuçlanmıştır. Örgüt pek çok batılı devlet ve kuruluş tarafından terörist olarak tanımlanmaktadır.
Faaliyetleri; Eş-Şebab, Arap Yarımadası ve Mağrip oluşumları dahil olmak üzere El-Kaide yapılanması ile bağlantıları olan bir örgüttür. Eş-Şebab, 2006 yılının ikinci yarısında Somali’nin güneyindeki bazı bölgeleri ele geçirmiş olan eski Somali İslam Mahkemeleri Konseyi’nin militan kanadıydı. 2006’nın sonlarından bu yana, Eş-Şebab ve birlikçi milisleri, Somali’nin geçici hükümetlerine karşı gerilla savaşı ve terörist taktikler kullanarak şiddetli isyanlara girişmişlerdir. Eş-Şebab Somali, Kenya, Uganda ve Cibuti’de saldırılar düzenlemiştir. 11 Temmuz 2010’da Kampala’daki bombalı intihar saldırılarından da sorumludur. Dünya Kupası sırasında meydana gelen saldırıda aralarında ABD vatandaşının da bulunduğu 76 kişi hayatını kaybetmiştir. Eş-Şebab, Eylül 2013’te Nairobi’deki Westgate Alışveriş Merkezi’ne ağır bir saldırı düzenlemiştir. Günlerce süren kuşatma en az 65 sivilin ölümü, altı asker ve polis memuru ve yüzlercenin kişi yaralanmasıyla sonuçlanmıştır. Eş-Şebab’ın Nisan 2015’te, Kenya’daki Garissa Üniversitesi’ne hafif silah ve el bombalarıyla düzenlediği baskında 148 kişinin hayatını kaybetmiştir. 18 Mart 2008’de ABD Dışişleri Bakanlığı, Eş-Şebab’ı Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nın 219. maddesi uyarınca Yabancı Terör Örgütü olarak tanımlamıştır. Daha sonra, 19 Mart 2008’de ABD Dışişleri Bakanlığı, Eş-Şebab’ı, 13224 sayılı düzenlenmiş şekliyle Başkanlık Kararnamesi uyarınca Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist olarak tanımlamıştır. Bunun sonucunda, Eş-Şebab’ın ABD yargısına tabi olan tüm mal varlık ve gelirlerine bloke konulup ABD vatandaşı ve sakinlerinin Eş-Şebab ile herhangi bir işlem yapması yasaklanmıştır. Eş-Şebab’a bilerek maddi destek veya kaynak sağlamak veya sağlamayı planlayıp buna teşebbüs etmek suç olarak kabul edilmektedir. 2011 yılı itibarı ile ülkenin Güney’inin çoğunu kontrol etmektedir. Bu bölgelerde sıkı bir şeriat uyguladığı bilinmektedir.
Geliri; radikal İslamcı Eş Şebab örgütü, tehdit ve şantaj yoluyla devletten daha fazla gelir elde ettiği, Mogadişu merkezli düşünce kuruluşuna göre, 10 yıldan uzun bir süredir yönetimi ele geçirmek için silahlı mücadele yürüten örgüt, yarısından fazlası başkentten olmak üzere ayda en az 15 milyon dolar haraç topluyor. Ülkenin orta ve güney kesimlerini denetimi altında bulunduran örgüt, son yıllarda hükümetin kontrolündeki Mogadişu'da da nüfuzunu artırdı. Güvenlik araştırmaları yapan Hiraal Enstitüsü'ne göre 2010'da El Kaide'ye bağlılığını bildiren Eş Şebab, kırsal kesimde "acımasız" yöntemlerle halktan para topluyor. 'Eş Şebab'ın bütçesi fazla veriyor' Raporda halkın can güvenliği endişesiyle örgüte para ödemeyi kabul ettiği belirtiliyor. Enstitüye göre, "operasyon maliyetleri görece aynı kaldığı için, Eş Şebab'ın bütçesi fazla veriyor". Eş Şebab üyeleri, iş insanları ve hükümet yetkilileriyle yapılan görüşmelerden sonra hazırlanan raporda Somali'deki büyük şirketlerin örgüte her ay ödeme yaptığı, ayrıca yıllık kârlarının yüzde iki-buçuğunu "zekat" olarak verdiği belirtiliyor. Hükümetin kontrolündeki alanlarda faaliyet gösteren şirketler hem devlete vergi hem de Eş Şebab'a haraç ödediklerinden yakınıyor. Somali Hükümeti'nin en önemli gelir kaynaklarından biri Mogadişu limanı. Ancak, yük gemilerinin manifestolarını liman görevlilerinden alan örgütün, getirilen mallar üzerinden haraç aldığı belirtiliyor. 'Memurlar da haraç veriyor' Hiraal Enstitüsü, devlet çalışanlarının da saldırıya uğrama korkusuyla maaşlarının bir bölümünü her ay örgüte verdiğine dikkat çekti. Eş Şebab, devlet çalışanlarını meşru hedefleri arasında görüyor. Örgütün, devlet memurları ve hükümetin denetimindeki bölgelerde çalışan diğer insanlara cep telefonuyla ulaşarak şantaj yaptığı söyleniyor. Eş Şebab üyeleri, örgütün denetimindeki bölgelerde ise doğrudan iş yerlerine gidip para topluyor. Eş Şebab ülkede sık sık bombalı
saldırılar düzenliyor. 'Komutan haraç ödedi' Somali ordusundan bir komutan da savaş halinde oldukları örgüte neden para ödemek zorunda kaldığını anlattı. Ev yaptırdığını söyleyen bu komutan, Eş Şebab'ın inşaatı durdurduğunu, inşaata malzeme getiren kamyoncuları tehdit ettiğini ve evini tamamlayabilmek için örgüte 3.600 dolar ödeme yapmak zorunda kaldığını söyledi. Cihatçı örgütün, ülkede canlanmaya başlayan emlak sektörünü yakından izlediği ve ev alıp satan kişilerden haraç topladığı belirtiliyor. Rapora göre, kırsal kesimde yaşayanlar örgüte hayvanları ve ürünleri üzerinden para ödüyor. 'Haraç vermeyen tarlasını sulayamıyor'
Örgüte ödeme yapmayan çiftçiler nehirler ve kanallar Eş Şebab'ın denetiminde olduğu için tarlalarını sulayamıyor. Örgüt üyelerinin aldıkları paralar karşılığında burada yaşayanların güvenliğini sağladığı, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları çözdüğü hatta hangi ihraç ürünlerinin yetiştirileceğine karar verdiği söyleniyor. Eş Şebab'a haraç ödemeyi reddedenlerin ise öldürüldükleri, işlerini durdurmak ya da ülkeden kaçmak zorunda kaldıkları kaydediliyor.
Araştırma ve kaynaklar internet sitelerinden yapılan incelemeler neticesinde derlenerek hazırlanmıştır. 23.12.202